ÇİFT 33 YILDIR KARO YAPIYOR
Abdülkadir Uçaroğlu (64) ve Zuhal Uçaroğlu (56) Konya’da 33 yıldır çini sanatıyla uğraşıyor ve genç nesle çinicilik öğretiyor. Ömürlerini kiremit işine adadıklarını belirten Abdülkadir Uçaroğlu, “Evliliğimizde eşim de ben de elimize fırça alıp nefes aldık. “Başka bir şey bilmiyoruz” dedi.
40 yaşındaki çini sanatçısı Abdülkadir Uçaroğlu, eşi Zuhal Uçaroğlu ile 33 yıldır birlikte çalışıyor. Atölyede 45 öğrenciye de çini öğreten Uçaroğlu çifti, İstanbul metrosu, Türkmenistan, Japonya ve Almanya’daki camilerde çini yaptıklarını belirtti.
Eşi Abdülkadir Uçaroğlu ile tanıştıktan sonra bu mesleğe başladıklarını belirten Zuhal Uçaroğlu, “Eşim daha önce çiniye ilgi duyuyordu. Kendisiyle tanıştıktan sonra bu mesleğe başladım ve yaklaşık 33 yıldır bu mesleğe uğraşıyorum. O 33 yıl nasıl geçti bilmiyorum inanın. Çünkü sevdiğiniz işi yaptığınızda canınız işe gitmek istemiyor. Çini bana uzaktı, bildiğim bir sanat değildi ama eşimin bu sanatı gönülden yaptığını görünce ilgimi çekmeye başladı. Çin’de insanlar görüyorum. Nasıl ki hava, ateş, su ve toprak insanda var ise onları da çinilerde görüyorum. Eşim hep ‘Aslında bir şey yapmıyoruz, fırçayı tutup nefes alıyoruz’ diyor. Tabii bu beni büyülüyor. Bu öğretiyle bir şeyler öğrenip insanlara aktardığınızda dünyanız başka bir dünya oluyor.
Eşinin çini sanatıyla uğraşmaya başladığını ve gönüllü olarak öğrendiğini belirten Abdülkadir Uçaroğlu, Orta Asya’da başlayan bu sanatın aslında Türk sanatının ta kendisi olduğunu söyledi. Hayatım hep Çin ile geçti. Çiniden başka bir şey bilmiyorum, bu şekilde bir çini aşığıyım. Bu sanatı yaparken kendimi hep çini yapmaya başladığım yaşta gibi hissediyorum. Aslında eşimi bu sanata ben teşvik etmedim. Benden örtük çalışmalar yaptı ve kendini geliştirdi. İlk tanıştığımızda bu sanata ilgim vardı, sanırım eşimde benden görerek merak uyandırdı. Aslında yarım bıraktığım işe bakıyordum, boyanmaya hazırdı, sonra anladım ki eşim bu mesleğe başlamış. Evliliğimiz sırasında eşim de ben de el ele tutuşup nefes aldık ve başka bir şey bilmiyoruz. Bu sanat bize başka bir dünyadan aktarılıyor, biz de çiniye aktarıyoruz, bu bizim görevimiz.